Yıldız Avcıları- Röportaj



Yıldız Avcıları

     Merhaba... Yeni Şafak Gazetesi 08.09.2019 günü yayınlanan Pazar ekinde, Sayın Merve Akbaş ile astrofotoğrafçılık üzerine kısa bir röportaj yaptık. Röportajın tamamını blogumda okuyabilirsiniz.
Gazeteden okumak isterseniz, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.yenisafak.com/hayat/yildiz-avcilari-3505294

     Astrofotoğrafçılığa nasıl başladınız?

     Fotoğrafçılığa ve astronomiye karşı çocuk yaşlardan itibaren ilgim vardı ama gökyüzündeki cisimlerin fotoğraflarının çekilebileceğini bilmiyordum. Yaklaşık 3 yıl önce, ilk kez tanıştığım dslr kamera ile gün batımı ve güneş fotoğrafları çekmeye çalışırken, televizyonda Ay hakkında dinlediğim bir konuşma üzerine  “bende Ay’ın fotoğrafını çekip bu bahsedilenlere yakından baksam” diye merak ettim ve o akşam Ay'ın fotoğrafını çekmeye karar verdim. Ay her an gökyüzünde olan bir cisim olmamasına rağmen o akşam balkondan baktığım zaman, gökyüzünde parlıyordu ve ben 140 mm bir lens ile,  ilk kez Ay fotoğrafı çekmeyi denedim. Ama çekemedim:) Çektiğim fotoğraf ya çok karanlık ya da çok aydınlık oldu. Sonrasında bir süre daha bu şekilde deneme çekimleri yaptım. Çektiğim fotoğrafları inceleyerek nasıl çekmem gerektiğini, fotoğraf makinesi ayarlarını , yavaş yavaş öğrendim.

2019/Ağustos Dolunayı


      Bu sırada gökyüzü fotoğrafı çeken amatör astrofotoğrafcıların çalışmalarını takip ettikçe Samanyolu ve diğer gök cisimlerinin de fotoğraflarının çekildiğini gördüm ve yönümü yeniden gökyüzüne çevirdim.. Gökyüzünde ise her daim takip edilecek güzel görüntüler vardı. Tutulma, gezegenler ,Ay halesi,Güneş halesi, Güneş'in önünden geçen gezegenler. Yine kişisel merak üzerine araştırıp inceleyerek zamanla bu ilginç anların da fotoğraflarını çekmeye başladım.Bazen de fotoğrafıma yansımış olan bir görüntünün o an için bilmediğim,ama aslında nadir görülen, bir atmosfer olayı olduğunu öğrendim.

2019/Ocak -Gün doğumunda Ay tutulması -Kayseri




     Ay üzerine çalışmaya nasıl karar verdiniz?

     Ay fotoğrafı çekmeye ilk başladığımda ilk hedefim kraterlerin belli olduğu, Ay’ın parlamadığı bir fotoğraf çekebilmekti. Bir süre sonra ise -aslında optik ilüzyondan kaynaklanan-  Ay’ın olduğundan daha büyükmüş gibi göründüğü fotoğraflar daha çok dikkatimi çekmeye başladı. "Bunu nasıl yapabilirim?" diye düşünürken, evimden, balkondan kendi çektiğim fotoğraflarda Ay’ın tam da bu şekilde göründüğünü fark ettim.

2018/Eylül


     Ufuk çizgisi bana çok uzaktı ve Ay doğduğu zaman oradaki evler, ağaçlar Ay’a göre çok küçük görünüyordu. İstediğim görüntüyü yakalayabilmek için,  Ay'ın doğuş ve batış saatlerini de takip etmeye başladım. Bir süre sonra evden görünen manzarada bana yetmedi ve bu seferde farklı objelerle Ay’ın büyük göründüğü fotoğraflar çekmek istedim. Böylece Ay doğuşu, batışı, yönler ve fotoğraf çekebileceğim yerlere  zaman içinde hakim oldum.


2019/Ağustos

2019/Nisan -Germir'de kilise çanı

     Benim düşündüğüm şey sadece bir fotoğraf çekip onu sosyal medyada paylaşmaktan ziyade, düzenli olarak gökyüzünü takip edip kapsamlı bir arşiv oluşturmak.

2019/Şubat Süper Ay ve Erciyes Dağı


     Gökyüzü sizce bize neler anlatıyor?
     Özellikle karanlıkta gökyüzüne baktığımızda göz alabildiğine, sayısız yıldız, galaksiler ve gezegenler, Dünya’nın ve tabii ki insanın evrende ne kadar ufak bir nokta olduğunu gösteriyor. Işık yılları ile anılan uzaklıklarda,Evreni ve evrende olan biteni anlamak bir insan ömrüne sığmaz diye düşünüyorum. Ama bu uzaklık sayesinde de, gökyüzü aynı zamanda yaşadığımız gezegenin,galaksimiz Samanyolu'nun ve Güneş'imizin de geçmişini, yani nasıl oluştuğunu ve gelecekte nasıl olabileceğinin bilgisini veriyor.

2019/Temmuz -Samanyolu Galaksi Merkezi ve Jupiter, ağaç yaprakları arasından görüntüsü.

     Evrendeki her şey, sürekli dönüyor ve bizimde evrendeki yerimiz sürekli değişiyor. Dünyamızla birlikte Güneş etrafında dolaşırken, bir önceki saniyede bulunduğumuz noktaya bile tekrar gelemeyeceğimiz, aslında zamanında geri dönüşü olmadığının gösteriyor.

     Gökyüzünü, yıldızları tanımak hayatınıza neler kattı?
Gökyüzü benim için çok küçük yaşlardan itibaren her zaman ilgi çekiciydi. Bunda babamın da katkısı çok büyüktür. Çocukluğumdan itibaren evimizde her ay Tubitak’ ın Bilim ve Teknik dergisi alınırdı, babam dikkatlice okur incelerdi. Onun bu ilgisi zaman içinde bize de geçti. Sanırım 8-9 yaşlarındaydım, yolda yürürken uzaklarda bir anda parlayıp sönen ışık gördüğüm ilk meteordu. 1996 senesinde Hale-Bopp kuyruklu yıldızı gökyüzünde oldukça belirgin bir şekilde görünmeye başlamıştı. Kuyruklu yıldızın uzunca bir süre, orada oluşuyla gökyüzünde olan bitene karşı büyük bir merak duyuyordum.Bu da sürekli araştırma yapmamı sağlıyordu.Kuyruklu yıldız, meteor yağmurları derken, Bilim ve Teknik dergisinde elime aldığımda ilk baktığım sayfa “bu ay gökyüzü” sayfası olmaya başlamıştı.
     Yıldızların, takımyıldızların hikayelerini okumak geçmişte insanların düşünceleri üzerine fikir verir. Mesela "Akrep takımyıldızını"  her ne kadar akrebe benzetmiş olsalar da ben ona her baktığımda zarif bir kaktüs çiçeği de görüyorum.

2018/Ağustos


     Halen hemen her gece balkona çıkıp gökyüzüne bakmaya çalışırım. Gördüğüm sonsuzluk bana özgürlük hissini yaşatır. Gördüğümüz yıldızlara gezegenlere ulaşmak kolay olmasa da aslında bir bakış mesafesinde yakın olduklarını düşünürüm.

Göbeklitepe Stelleri (model) ve Ay batışı /2019


     Çalışmalarınız sırasında ilginç sahnelerle karşılaştınız mı?
     Bir çok kez..
Eşimle birlikte, 3 senedir, astrofotoğraf  çekmek üzere Kayseri’de çeşitli yerlerde geceleri çekim yapmaya gittik. Samanyolu’nun net görünmesi için mecburen karanlık yerlere gitmek gerektiği için genelde ıssız, kimsenin olmadığı yerlerde geç saatlerde fotoğraflar çektik. Yarasadan tilkiye, yaban domuzlarından kurtlara bir çok hayvanla karşılaştık.
Yaz başlarında Sultan sazlığında çekim yaparken orada bulunan bir kaç kişi yanımıza gelip “az önce önünüzden iki tane kurt geçti fark etmediniz mi?” dediler. Oysaki biz orada uzunca bir süre karanlıkta fotoğraf çekip hatta kamp sandalyelerimizde oturup, çay içmiştik. Karanlıktan dolayı hiç bir şey görünmediği için önümüzden geçen kurtları da görmemiştik.
Geçen sene Haziran ayında gece saat 1 civarında çekim yapmak üzere ana yolun hemen sağındaki ara yolda durduk. Bir kaç kare çekmiştik ki yanımıza birinin yaklaştığını fark ettik. Elinde silahı ile bir avcı kızarak yanımıza geldi. Meğer orada yaban domuzu avlıyorlarmış ve biz tam avın ortasında çekim yapmak üzere durmuşuz. Hızlıca oradan ayrılırken etrafta atış sesleri duyuluyordu:)

2018/Ağustos- Erciyes, Samanyolu ve gezegenler

     Bugüne kadar yaptığınız çalışmalardan biri NASA tarafından seçilmişti. Bu fotoğrafın çekilme hikayesini ve özelliğini anlatabilir misiniz?

     Ay’ı sürekli takip ettiğim için o fotoğrafı çektiğim akşamda bir kaç kare çekmek istedim. Ay ile Jupiter çok yakın görünümdeydi. Dolunaya yakın tarih olduğu için Ay oldukça fazla aydınlanmış bir evredeydi. Havada hafif bulutlar vardı ve bu bulutlar benim fotoğrafımda Ay’ın ışığını azaltan doğal birer filtre oldular. Bu sayede makinedeki ışık değerini artırarak Jupiter' inde uydularının fotoğrafta görünmesini sağlayabildim. Sonrasında da   sosyal medya ortamlarında paylaştım. Aynı gece mail olarak NASA'ya gönderdim. Bir kaç gün sonrasında da yayınladılar. Fotoğrafımda hem Dünya'nın uydusu Ay, hemde Jupiter ve uydularından 3 tanesi görünmekteydi. NASA'nın günün astronomi fotoğrafı sayfasında da "Jupiter ve yakınındaki aylar" olarak isimlendirildi. Çekmiş olduğum fotoğraflardan birinin Dünya astrofotoğraf arşivlerinde böyle bir yer bulması beni çok mutlu etti.

Jupiter ve yakınındaki Aylar-2019/Mayıs


     Nerelerde, ne şartlarda çekim yapıyorsunuz?
     Ay için farklı, Samanyolu için daha farklı yerler tercih ediyorum. Ay ile birlikte çekebilmek için ağaçlar, yapılar arıyorum. Haritalarda ve gezdiğim yerlerde doğu-batı yönlerine dikkat etmeye çalışırım ki sonraki çekimlerde orası içinde planlama yapabileyim. Plansız, programsız Ay fotoğrafı çekmeyi düşünürseniz bu çok kolay değildir. Mutlaka yönleri, saatleri ve Ay’ın nasıl yükseldiğini, ortamın ışığını bilmek gerekli. Ay 2,5-3 dakika içinde doğar ve fotoğraf çekmek için zamanı geri alıp o doğuşu bir daha yakalamak mümkün değildir. O yüzden mutlaka planlama olmalı.

2018/Temmuz


     Samanyolu için ise karanlık yer şart! Ancak bu yıl, özellikle şehir ışığında ve Ay parlakken Samanyolu çekme çalışmalarım da oldu. Bu fotoğraflarda Samanyolu karanlık yerlerdeki gibi net olmasa da en azından şehirdeki konumunu veya Ay ile birlikte görme anlamında bana çok fazla katkı sağladı.
     Samanyolu çekimleri için öncelikle Kayseri'deki doğal güzelliklerin bulunduğu yerleri tercih etmeye çalışıyorum. Ancak ışık kirliliğinden dolayı her istediğimiz yerde bu çekimler olumlu sonuç vermiyor.Yakınlarda yerleşim yeri olmasa da ışık yoğunluğunun fazla olduğu yerlerdeki ışıklar bazen ufukta çok belirgin oluyor ve her şey tam da istediğim gibi olmayabiliyor. Çekim sırasında akla gelen gelmeyen bir çok aksaklık çıkabiliyor.

2019/Ağustos - Sultan Sazlığı

     Bir de tabii ki işin birde gece yarısı elinde makine ve tripod ile fotoğraf çekmek gibi garip bir yönü var ki, o saatte karşılaştığımız insanlara bunu izah etmek pek kolay olmuyor:) "Bu saatte burada ne yapıyorsunuz" sorusuna  "yıldızların fotoğrafını çekiyoruz" dedikten sonra "e neden gündüz çekmiyorsunuz?" cümlesi geliyor. Neden gündüz çekmiyoruz? Çünkü yıldızlar görünmüyor...

     Aynı zamanda tecrübeli bir mimarsınız. Nasıl bir çalışma temponuz var? Ve çalışmalar için nasıl bir ortam oluşturuyorsunuz? Hangi yönünüz ağır basıyor?
     Ben, kendisi de mimar olan, eşimle birlikte çalışıyorum. Mesai kavramı bir çok mimar için olduğu gibi bizim içinde yok sayılır. Bazen günler ve geceler boyunca bir projeyi yetiştirmek için çok yoğun çalışırız, bazen ise rutin tempo da. Üç yıldır konut inşaatı da yapıyoruz. Fotoğraf çekmeye genelde gece bir kaç saatliğine ve Kayseri’deki yerlere gittiğimiz için, zamanlamayı işle ilgili olumsuz bir durum oluşturmayacak şekilde ayarlıyoruz . Mimarlığı çok seviyorum, meslek anlamında sevmediğim bir an dahi olmamıştır. Astronomi alanında okuduğum kitaplar ve yaptığım gözlemler sonrasında farklı fiziki koşullarda, başka gezegenlerde yapılar konusunda da tasarımlar ve çalışmalar yapıyorum zaman buldukça. Bu çalışmalarımı da belirli bir aşamaya getirdikten sonra bir kitap haline getirmek istiyorum. Mimarlıkta en önemli şey tasarım yapmaktır. Bir şeyler tasarlarken bir ağaçtan tutun da bir salyangoz kabuğuna kadar nasıl ki doğadan esinlenebiliyorsak, başımı yukarı kaldırıp her baktığımda, gökyüzü de benim için ilham kaynağı oluyor diyebilirim.
Astronomi, astrofotoğrafçılık ve mimarlık benim için ayrılamaz şu an, birisi ağır basıyor diyemem:)


Yorumlar